📚 “Otorite, empati, karar alma ve koçluk”… Kitabın giriş kısmında liderliğin bu dört temel yeteneğin harmonisinden oluştuğu ifade ediliyor. Devamında, “analiz ve akılcı düşünce”nin, sadece liderlik açısından önemini koruduğu vurgulansa da özellikle bugün hayatın tüm alanında sergilenmesi gereken genel bir yaklaşım haline geldiğini görüyoruz.
Sektörü her yönüyle bilmek ve bu konuda kendini geliştirmek. Problemler üzerine değil daha çok başarılar üzerine odaklanmak. Kitapta “Başınız öne düşerse, işler de aynı yolu izler.” gibi bir not var. Lider için önemli olan güç ve statü değil, kazandığı kişisel yetkinlikler ve bunu paylaşabilme özelliğidir.
Zıtlıkların birbirini dengeleyerek ayakta kalabildiğini görme ve bunları yönetebilme becerisi… Otoriterlik ve demokratiklik, kollektif ve bireysel bakış, akılcı ve duygusal yaklaşım… Birçok örnek verilebilir. Kusursuz liderlik sürecinden çok aslında kitapta üzerinde durulan konu; hemen hemen her insanın içinde bulunduğu şartlarda başarılı olduğu alanlarda uzmanlığını derinleştirmesi, eksik olduğu noktaları iyileştirmesi ve son olarak sürekli gelişim göstererek “hep yeni” kalmanın yollarını araması gerekliliğidir. Daha yüksek uzmanlık seviyelerine çıkmak için akılcı düşüncenin de ötesinde sezgilerin ve duygusal zekanın da devreye girmesi gerekir. Yazar bunu bir piyanistin konser sırasında, çaldığı parçada sekizliklerin sırasını düşünmek yerine o parçanın ritim ve temposuna hakimiyetini ve rasyonelliği çoktan aştığını ön plana çıkarır.
Image placeholder

0 Yorum

Yorum Yazın