Organizasyonel Yapılar ve Çekirdek
✍Neden böyle bir resim kullandım ?.. Konumuz tabi ki coğrafya değil ama çevremizde yaşanan fiziksel olaylar, gerçekten yaşadığımız süreçleri anlatma açısından iyi birer örnek kabul edilebilir.
Dünya’nın merkezindeki çekirdeği herkes bilir. Dev bir bilyeye benzetebiliriz. Çekirdeğin hareketine bağlı olarak oluşan manyetik akım, iklimlerin oluşmasına, Dünya’nın olumsuz hava koşulları ve radyasyondan korunmasını sağlayan en önemli yapıdır. Çekirdeğin soğuması ve hareketliliğini kaybetmesi, gezegendeki canlılığın ve ekosistemin ölmesine sebep olur. Yeni çalışmalarla nelerin ortaya çıkacağını tam olarak bilmemekle beraber şu an Mars, buna bir örnek olabilir.
Dünya ekosistemine benzer şekilde şirketlerin sahip olduğu yapıların da belirli katmanlardan oluştuğunu düşünüyorum. Dış katmanı, şirketin sahip olduğu kültür, üzerine inşa ettiği motto ve arketipler, kuruluş felsefesi, ekonomik güç, toplumda sahip olduğu imaj, müşteri ilişkileri, vizyon ve misyon gibi unsurlar oluşturur.
İç katmanı yani “çekirdek” kısmını, çalışanların bağlılığı, motivasyonu, inovatif düşünce yapısı, birlikte hareket edebilme gücü, gelişime duyulan istek, mutluluk, kariyer fırsatları gibi unsurlar oluşturur. Dış katman biraz daha görsellik ve ambalajı temsil ederken, iç katman, çekirdek aslında şirketin asıl sahip olduğu potansiyeli ve gücü temsil eder.
Bu noktada, olumsuz dış etkilere karşı ayakta kalabilmek için kabuğun sert ve dayanıklı olması şirketleri belirli bir noktaya kadar darbelere karşı korur. Ama dış kabuğa destek veren çekirdeğin de aynı şekilde kuvvetiyle, destekleyici bir yapıda olması gerekir. Kuşun uçmasını sağlayan her iki kanadı gibi.
Şirketlerin her iki katmanı güçlendirmesi ve bu yönde kararlar almasının yanında çalışanların da bu yapı ve dinamikliğe uygun hareket ederek, üstüne düşen görevi yerine getirmesi beklenir. Böyle bir yapıda iş sürekliliği, proje geliştirme, sirkülasyonu azaltma, karlılığı arttırma, hedefleri gerçekleştirme gibi adımlar uzun süreli yerine getirilebilir.
Dünya’nın merkezindeki çekirdeği herkes bilir. Dev bir bilyeye benzetebiliriz. Çekirdeğin hareketine bağlı olarak oluşan manyetik akım, iklimlerin oluşmasına, Dünya’nın olumsuz hava koşulları ve radyasyondan korunmasını sağlayan en önemli yapıdır. Çekirdeğin soğuması ve hareketliliğini kaybetmesi, gezegendeki canlılığın ve ekosistemin ölmesine sebep olur. Yeni çalışmalarla nelerin ortaya çıkacağını tam olarak bilmemekle beraber şu an Mars, buna bir örnek olabilir.
Dünya ekosistemine benzer şekilde şirketlerin sahip olduğu yapıların da belirli katmanlardan oluştuğunu düşünüyorum. Dış katmanı, şirketin sahip olduğu kültür, üzerine inşa ettiği motto ve arketipler, kuruluş felsefesi, ekonomik güç, toplumda sahip olduğu imaj, müşteri ilişkileri, vizyon ve misyon gibi unsurlar oluşturur.
İç katmanı yani “çekirdek” kısmını, çalışanların bağlılığı, motivasyonu, inovatif düşünce yapısı, birlikte hareket edebilme gücü, gelişime duyulan istek, mutluluk, kariyer fırsatları gibi unsurlar oluşturur. Dış katman biraz daha görsellik ve ambalajı temsil ederken, iç katman, çekirdek aslında şirketin asıl sahip olduğu potansiyeli ve gücü temsil eder.
Bu noktada, olumsuz dış etkilere karşı ayakta kalabilmek için kabuğun sert ve dayanıklı olması şirketleri belirli bir noktaya kadar darbelere karşı korur. Ama dış kabuğa destek veren çekirdeğin de aynı şekilde kuvvetiyle, destekleyici bir yapıda olması gerekir. Kuşun uçmasını sağlayan her iki kanadı gibi.
Şirketlerin her iki katmanı güçlendirmesi ve bu yönde kararlar almasının yanında çalışanların da bu yapı ve dinamikliğe uygun hareket ederek, üstüne düşen görevi yerine getirmesi beklenir. Böyle bir yapıda iş sürekliliği, proje geliştirme, sirkülasyonu azaltma, karlılığı arttırma, hedefleri gerçekleştirme gibi adımlar uzun süreli yerine getirilebilir.
Yorum Yazın